12 Haz 2013

Juin 12, Mercredi*

Her insanın yapmadığı noktalara değineyim istedim bugün.
Bugün günlerden 12 Haziran, Çarşamba.
Sabahın beşi-
Bazılarının sabahın körü olarak nitelendirdiği.
Bu saatlerdir benim içimi açan,
Bu saatlerdir insana şehrine karşı saygı duyduran.
''Sabahın kör vakitleri'' demeden uyanıp,
Havayı solumayı denedin mi hiç?

Onlarca ağacın kokusunu, egzoz kokusu var olmadan, kuşların cıvıltıları tükenmeden,
Sabahın bu saatlerini tattın mı bir kez dahi olsa?
Yapmadıysan tavsiyem budur.
Hoşnut kalacaksın.
Belki de her gün nefret ettiğin bu şehre bir kez daha borçlanacaksın.
Her gün yakıp yıktığın, egzoz dumanlarınla süslemekten vazgeçmediğin,
Kornalarla yeni şarkılar türettiğin için.

Biraz dön bak etrafına.
Onlarca insan, onlarca hayal, binlerce yaşam var çevrende.
Göremiyorsun, çünkü beynini ne yazık ki düz orantılı kullanıyorsun.
Hayat az da olsa yaşamaya değer.
İnsanları yargılıyorsun, kendini göremeden.
Aynalardır beni gösteren diyorsun, içini bilemeden.

Peki ya,
Bu davranışlarında mı sonu gelmeyecek sanıyorsun?
Geliyor, sen ölümünü dahi düşünemiyorsun.
Herkes faşist doğdu bu dünyada-
Asırlar boyu böyleydi, böyle geldi.
Yıllar yılı da, böyle öldü insanoğlu.
Aksini ikna edemezsin.
Gel biraz, seninle düşünelim,
Tarihini iyi tanıdığına emin misin?
Cevabın nihayetinde ''Evet'' olacaksa sözüm olmayacak sana.
Ama saniyeler arasında bir cevabın bulunmayacaksa,
Öğrenmen tavsiyemdir sana.
Tarihin seni özgürlüğüne kavuşturacak.
Neden mi?
Kitaplar dostun olmasa bile,
Tarihini bilmek özgüveninle beraber, beynini açacak.
Bunlardan en önemlisi gözünü açacak.
Hayata dair daha bir şey isteme durumun kalmayacak.
İşte- Ben sana o vakit hoş geldin diyeceğim sana.
''attendu; août*''

Juin 12, Mercredi*/DeepDiaries.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder