Sen
Ve ben.
Ve ben.
Aslında daha çok sen.
Bütün hikayelerin, filmlerin, kitaba dahil edilmiş ve edilmemiş her cümlenin tek başrolü;
-Sen-.
Ben ise;
Hayatında yaptığın her üç yanlışın birinde affetmem dediği hâlde,
Kendine her lafında ironi çıkan bir insan.
Her seferinde affetmek,
Yapılmış ve yapılacak en büyük iç yıkımlarından biridir.
Her enkazda,
Ortalığı büyük bir titizlikle toparlamak ve ardında bıraktığı bütün yıkımları psikolojisini düzenlemek adına bütün kırıklarını alçıya almış bir insan.
Hayatında yaptığı bütün her şeyin lugat kavramlarını baştan aşağı yeniden yazmış bir insan.
Peki ya,
Bunların karşılığında sen?
Yaptığın hiç birşeyi hatırlamayan,
Ağzından çıkan her bir kelimeye, verilmiş tüm sözlere ihanet etmiş -biri-sin.
Kurduğu kelamlara daha kendi inanamamış,
Karşısındakini inandırmaya çalışan bir insan.
Bunlara karşı;
Fedakarlık ne demek bilmeyen,
Geçen onca zamana ihanet eden,
Yaptıkları ve yapacakları hiç birşeyi kuralına uyduramayan,
Her seferinde hazıra konduğu için -kaybetmenin- ne demek olduğunu bilmeyen,
Ve kendisini anlatmak için,
Hiç bir lugatta uygun bir kelam bulunduramayan biri.
Hâlâ üzerimde kalmış olduğun hakların olduğuna yürekten inanıyor musun?
Ben sana cevabını vereyim.
-Evet.
Çünkü sen;
Kendini bilmiş, yaptıkları bütün iğrençlikleri ezbere bilen,
Sadece;
''Hâkkımı helal ediyorum''ların açıklamalarının altına sığınan birisin.
Laf olsun diye değilde,
Bil diye söylüyorum...
Eğer doğruluktan kaçmıyor olsaydın,
Hâklarını eşitliklere bırakırdın.
Yalanlarını kurmaya başladığın zaman beynin seni terk etmeliydi,
Sen beni değil.
Bu yüzden-
Lütfen olduğun yerde kal.
Ben ise;
Hayatında yaptığın her üç yanlışın birinde affetmem dediği hâlde,
Kendine her lafında ironi çıkan bir insan.
Her seferinde affetmek,
Yapılmış ve yapılacak en büyük iç yıkımlarından biridir.
Her enkazda,
Ortalığı büyük bir titizlikle toparlamak ve ardında bıraktığı bütün yıkımları psikolojisini düzenlemek adına bütün kırıklarını alçıya almış bir insan.
Hayatında yaptığı bütün her şeyin lugat kavramlarını baştan aşağı yeniden yazmış bir insan.
Peki ya,
Bunların karşılığında sen?
Yaptığın hiç birşeyi hatırlamayan,
Ağzından çıkan her bir kelimeye, verilmiş tüm sözlere ihanet etmiş -biri-sin.
Kurduğu kelamlara daha kendi inanamamış,
Karşısındakini inandırmaya çalışan bir insan.
Bunlara karşı;
Fedakarlık ne demek bilmeyen,
Geçen onca zamana ihanet eden,
Yaptıkları ve yapacakları hiç birşeyi kuralına uyduramayan,
Her seferinde hazıra konduğu için -kaybetmenin- ne demek olduğunu bilmeyen,
Ve kendisini anlatmak için,
Hiç bir lugatta uygun bir kelam bulunduramayan biri.
Hâlâ üzerimde kalmış olduğun hakların olduğuna yürekten inanıyor musun?
Ben sana cevabını vereyim.
-Evet.
Çünkü sen;
Kendini bilmiş, yaptıkları bütün iğrençlikleri ezbere bilen,
Sadece;
''Hâkkımı helal ediyorum''ların açıklamalarının altına sığınan birisin.
Laf olsun diye değilde,
Bil diye söylüyorum...
Eğer doğruluktan kaçmıyor olsaydın,
Hâklarını eşitliklere bırakırdın.
Yalanlarını kurmaya başladığın zaman beynin seni terk etmeliydi,
Sen beni değil.
Bu yüzden-
Lütfen olduğun yerde kal.
*Geri dönmeyi aklının ucundan bile geçirme.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder