Tuhaftı insanoğlu.
Hep bir parçasını bırakmıştı insanlarda ya da bırakmak istemişti.
Sanki yarın ölecekmiş gibi.
''Benden bir hatıra kalsın..'' diye başlamıştı cümleleri.
Bir toka, bir yüzük, en basitinden bir kağıt bile olsa bir hatıra bırakmışlardı gitmeden önce.
Sanki çok sonraları gidiceklerini hissedermişcesine.
Peki ya,
Geleceği ne kadar görebilirdi insanoğlu?
Kalbini hissedercesine bilebilir miydi duracağı yolun sonunu?
Gittiği yerleri bulabiliceğini kalp atışlarını hissettiği gibi hissedebilir miydi?
Kalp ritimlerini duyduğu kadar duyabilir miydi onu çağıran refah sesleri..?
Sevebilir miydi insanoğlu en derinden?
Bir gün bırakıp gideceğini hiç hesap etmeden?
Peki ya,
Severken neden giderdi insanoğlu, ruhunu saran alışkanlıklara elveda derken...
Bu kadar ruhsuz muydu insanoğlu?
Karşısındakinin ruhuna milim milim işledikten sonra ruhunu alıp giderken?
...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder